Güveni Kötüye Kullanma Suçu: Tanımı, Şartları ve Cezai Yaptırımlar (TCK 155)

Ceza hukukunda kişilerin mal varlığı haklarını korumak temel amaçlardan biridir. Bu kapsamda düzenlenen “güveni kötüye kullanma suçu”, bir kişiye güvenilerek teslim edilen malın o güvene aykırı şekilde kullanılması veya iade edilmemesi durumunda gündeme gelir. Türk Ceza Kanunu’nun 155. maddesinde düzenlenen bu suç tipi, gerek günlük hayatta gerek ticari ilişkilerde sıklıkla karşılaşılan ve mağduriyetlere neden olan bir fiildir. Bu yazıda; suçun tanımından, unsurlarına, ceza miktarından dava sürecine kadar tüm yönlerini detaylı biçimde inceleyeceğiz.


Güveni Kötüye Kullanma Suçu Nedir? (TCK 155)

TCK madde 155’e göre:

“Başkasına ait olup da, belli bir şekilde kullanmak veya muhafaza etmek üzere kendisine tevdi olunan malı, kendisininmiş gibi tasarruf eden kişi, güveni kötüye kullanma suçu işlemiş olur.”

Yani, kişi bir malı teslim alma amacının dışında kullanırsa ya da iade etmezse, bu suç oluşur.


Suçun Unsurları

Bir fiilin güveni kötüye kullanma suçu sayılabilmesi için aşağıdaki unsurların birlikte gerçekleşmesi gerekir:

  1. Bir malın teslim edilmesi (devir)
  2. Teslimin belirli bir amaçla yapılması (kullanma, saklama vs.)
  3. Failin teslim amacına aykırı hareket etmesi
  4. Kastın bulunması (bilerek ve isteyerek)

Mal sahibinin rızasıyla teslim edilen malın sonradan suistimal edilmesi esastır.


Hangi Mallar Suça Konu Olabilir?

  • Taşınır mallar (araba, para, ziynet eşyası vb.)
  • Taşınmazlar (istisnai olarak, kira ilişkisi gibi durumlarda)
  • Evraklar ve değerli belgeler
  • Parasal kıymet taşıyan dijital veriler

Örnek Durumlar

  • Emanet alınan arabanın satılması
  • Kira ile verilen iş makinelerinin izinsiz kullanılması
  • Ortak hesaptan kişisel harcama yapılması
  • Ticari vekilin şirket parası ile şahsi borcunu ödemesi

Basit ve Nitelikli Güveni Kötüye Kullanma

Basit Hal (TCK 155/1):

  • Genel olarak işlenen fiillerdir.
  • Ceza: 6 aydan 2 yıla kadar hapis + adli para cezası

Nitelikli Haller (TCK 155/2):

Aşağıdaki kişiler tarafından işlenirse ceza ağırlaşır:

Nitelikli FailÖrnek
Ticaret işleri gören kişiMuhasebeci, bayi
Vasi, kayyımVelayet altında olan kişinin malını kullanma
Avukat, vekilMüvekkil parasını zimmetine geçirme
MemurKamu malını şahsi menfaat için kullanma

Ceza: 1 yıldan 7 yıla kadar hapis + adli para cezası


Şikâyet Süresi ve Dava Zamanaşımı

  • Suç, şikâyete tabi değildir. Cumhuriyet Savcılığı doğrudan dava açabilir.
  • Zamanaşımı süresi 8 yıldır.
  • Suçun mağduru her zaman suç duyurusunda bulunabilir.

Güveni Kötüye Kullanma ile Diğer Suçların Farkları

Suç TürüFarkı
HırsızlıkMal zilyet rızası dışında alınır
DolandırıcılıkAldatma ile mal elde edilir
ZimmetFail kamu görevlisidir
Emanete hıyanetÖzel hukukta geçer, ceza hukukunda güveni kötüye kullanma kapsamındadır

Etkin Pişmanlık ve Uzlaşma

  • Uzlaştırma kapsamındadır. Taraflar uzlaşırsa ceza davası düşer.
  • Fail zararı karşılarsa, cezada etkin pişmanlık indirimi uygulanabilir.
  • Mağdur zararının giderilmesini isteyebilir.

Yargıtay Kararlarında Güveni Kötüye Kullanma

Yargıtay’a göre:

“Malın devri, kullanım amacına uygun yapılmışsa suç oluşmaz. Ancak devralan kişi sonradan bu amacı ihlal ederse suç oluşur.”

Bu nedenle failin niyeti, fiili kullanım şekli ve malı iade davranışı detaylı incelenir.


Suçun Soruşturulması ve Yargılama Süreci

  1. Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusu yapılır
  2. İfade alma ve delil toplama süreci başlar
  3. İddianame düzenlenerek ceza mahkemesine gönderilir
  4. Duruşma yapılır, tanık ve belge dinlenir
  5. Mahkeme suç sabit ise ceza verir, uzlaşma veya beraat durumu da mümkündür

Avukat Desteği Neden Önemlidir?

  • Haksız yere suçlananların savunması doğru hazırlanmalıdır.
  • Mağdur olanların zararlarını tazmin ettirebilmesi için hukuki yol haritası çizilmelidir.
  • Uzlaşma süreçleri profesyonel destekle daha etkili yürütülür.

Sonuç: Güveni Suistimal Etmenin Cezası Ağırdır

Güveni kötüye kullanma suçu, toplumsal ve ticari ilişkilerde en çok karşılaşılan ceza davalarından biridir. Bu suçun oluşması için hırsızlık gibi zorlama gerekmez; önemli olan, güvenin ihlal edilmesidir. Bu nedenle gerek teslim eden gerek teslim alan kişi, sözlü ilişkilerde dahi dikkatli olmalı; yazılı belge, kayıt ve şeffaflık ilkelerine sadık kalmalıdır.

Konuya ilişkin daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir